Blog
KİŞİSEL FARKINDALIĞIN TUZAKLARI: POZİTİF DÜŞÜNÜRSEK HER ŞEY İSTEDİĞİMİZ GİBİ OLUR.
- Haziran 15, 2021
- Yayınlayan: admin
- Kategori: Yazı
Kişisel gelişimde “pozitif olursak pozitif olayları yaşayacağımız” bilgisine sahip olmak deneyimlerimizin de pozitif olacağı anlamına gelmez.
Hatta bu bilgi kişinin yapay bir pozitiflik maskesi ile kendisi ile dirence girmesine ve kendini anlamaktan uzaklaşmasına sebep olabilir. Bu cümlede ki sihirli kelime “yapay”.
Gerçekte öyle hissetmediğimiz halde, bu bilgi yapay bir pozitiflik ile
duygularımızı hiçe saymamıza sebep olabilir.
Beynimiz pozitif olmalısın diye söylenirken, kalbimiz daralır vücudumuz ise bu uyumsuzluğa tepki vererek dengeye gelmeye çalışır.
Biz de “yapay” olan pozitifliği değil altta inandığımız o korku ve kaygı durumunu yaratır yaşarız. Yani bilgimizi değil arkasındaki duygumuzu gerçeklik olarak deneyimleniriz.
Bir yapay pozitiflik örneği için “çok param olsun istiyorum” diyen bir kişiyi düşünmenizi istiyorum.
Bu kişi zengin olduğunu söylerse zengin olacağı bilgisine de sahip olsun. Her gün parayı ne kadar çok sevdiğini, para mıknatısı olduğunu, ne kadar zengin olduğunu tekrar ederse sizce para yaratabilir mi?
(evrende imkansız diye bir şey yoktur. Tabi ki yaratabilir ama size düşünce ve arkasındaki duygunun farklılığını göstermek istiyorum, bu yüzden senaryoyu duygu kısmından ilerleteceğim.)
Aynı kişinin geçmişte para ile ilgili “zengin insanlar kötüdür”, “para elinin kiridir”, “para zor kazanılır”, “para biter “ gibi sözler duymuş ya da bizzat ailesi, çevresi ,yakınları ile yaşamış olsun.
Yani bu kişi aslında parası olursa sevilmeyeceği, paranın kirli bir şey olduğu, parayı ancak istemediği şeyler yaparak kazanabileceği, parayı yönetemeyeceği inancına sahiptir.
Arkasında bu kadar “negatif” duygu varken bu kişi parayı yaratmak için yapay bir “pozitif”lik hali ile ne kadar paranın enerjisine ait olabilir.
Şimdi senaryoyu baştan alıyorum;
Kişinin düşüncesi “daha fazla param olsun.” dersem olur.
İnancı “zengin insanlar kötüdür “
Duygusu parası olursa birilerine vermek zorunda kalacağı, vermezse “sevilmeyeceği” “yalnız” kalacağı.
Bu kişi sevilmek ve kabul görmek için kendini parasız tutuyor olabilir.
Tüm bunlardan sonra siz bana söyleyin;
negatif dediğimiz duyguları hissetmemek için kendimize kurduğumuz yapay pozitiflik hali ile kimi kandırıyoruz?
Çünkü evrende her şey kozmik bir enerji ile birbirine bağlıdır ve tesadüfe yer yoktur. Tıpkı Einstein’ın dediği gibi “Tanrı zar atmaz.”
Evrende doğru-yanlış, güzel-çirkin gibi dualite (ikilik,zıtlık) yoktur. Dualite üç boyutu beş duyumuzla anlamlandırmamız nedeniyle bizim için vardır. Biz ise her şeyin enerji olduğu evrende ait olduğumuz enerjiyi hayatımızda gerçeklik olarak yaratırız. Yaratıcı (akış,evren) bizi cezalandırdığı için hastalıkları ya da sonradan ödüllendireceği için fakirliği yaşamayız.
Hangi enerjiyi yayıyorsak, hangi titreşim ve frekanstan duyguları tutuyorsak onları kendimize çekeriz.
Hayatınızın herhangi bir yerinde “negatif” hissetmemek için neler yaşadığınıza siz de bir bakın.
Negatif hissetmemek için hangi pozitif maskeleri takıyorsunuz?
Sevilmeme “korkunuz” sizi istemediğiniz ortamlarda tutuyor olabilir. Kendinize sevilmeme izni verin ve “güvende” olduğunuzu, kaynağın siz olduğunu hatırlatın.
Değersiz hissetme “endişesi” size istemediğiniz durumlara “evet” dedirtiyor olabilir. Var olma halinizin değerine uyanın ve istemediğiniz şeylere “hayır” deme özgürlüğünü kullanın.
Yetersiz hissetme “kaygısı” sizi mükemmeli yapmaya zorluyor olabilir. Sizden bir tane daha olmamasının yeterli olmanızın en büyük göstergesi olduğuna uyanın ve kendinize
“hata yapma” hakkı tanıyın.
“Negatif” olarak adlandırdığımız duygularımız hem isteğimizden neden ayrı kaldığımızı anlamamızı sağlar hem de kendimizi koşulsuz sevmemiz için kafamızda kurduğumuz engelleri aşmamızı. Asıl güzel olan ise negatif hissetme özgürlüğünün kendisi doğal bir pozitif beklentiyi ve akışa güvenmeyi kendiliğinden getirmesidir.
Kişinin en büyük özgürlüğü tüm duygularına izin vermesi ki yaratıcının özünden gelen muhteşemliğine uyanabilsin.
Çünkü kundalini yogayı dünyaya açan Yogi Bhajan’in dediği gibi;
“Bizler ulvi olmaya çalışan insanlar değiliz. İnsan olmayı deneyimleyen ulvi varlıklarız.”
Unutmayın ki “negatif olmaya izin veriyorum” düşüncesinin kendisi pozitiftir.