Blog
KİŞİSEL FARKINDALIĞIN TUZAKLARI – 2
- Temmuz 7, 2021
- Yayınlayan: admin
- Kategori: Yazı
KOŞULSUZ SEVGİ İSTERKEN İLİŞKİLERİN NEDEN KOŞULLU
Hepimizin bulunduğumuz yerde her şeyle ve herkesle bir ilişkisi var.
Arabamızla , işimizle, evimizle , ailemizle en nihayetinle hiç kimse olmasa dahi kendimizle bir ilişkimiz var. Kendimizle ilişkimiz ise düşüncelerimize ne kadar tutunduğumuzdan duygularımıza ne kadar izin veriyor olmamıza, hayallerimizin ne kadar peşinden gidiyor oluşumuzdan onları yok saymaya kadar uzanır ki en kıymetli olan ilişki budur.
Bu yazımda ise bunlardan değil romantik ikili ilişkilerden söz edeceğim.
Neden bir ilişki istediğinizi hissetmenizi istiyorum öncelikle.
Dürüstçe cevabınızı düşünün. Evlenmek için mi, çocuk sahibi olmak için mi, yaşınız geçmeden hayatınızın geri kalanını geçirmek istediğiniz kişiyi bulmak için mi, maddi koşullarınızı güzelleştirmek için mi?
Eğer hayatınızın geri kalanını daha iyi şartlarda geçirmek için bir ilişki istiyorsanız, ilişkiniz yokken kendinizi güvende hissetmiyor olabilirsiniz.
Sizin için ilişkinin anlamı güvenli bir hayat olduğu için birlikte daha çok güleceğiniz ama belki kendi işinin sahibi olmayan bir insan karşınıza çıksa dahi siz yok sayabilir, görmeyebilir, ret edebilirisiniz.
Yine diyelim ki toplumun, ailenizin onay vereceği bir kişi ile ilişki kurup evlenmek istiyorsanız, ilişkiniz yokken kendinizi hayatınızın otoritesi kabul etmiyor olabilirsiniz.
Sizin için ilişki toplumun onayını almak olduğu için sizinle dünya tatiline çıkmak isteyen birini tanımak dahi istemeyebilirsiniz.
İlişki isteğinin arkasındaki neden herkes için farklı olabilir ama neden bir ilişki istediğiniz, nasıl bir ilişkiye evet diyeceğinizi de belirler.
Diğer taraftan ilişkiyi isteme sebebiniz her ne ise evrene o şeyin kendinizde olmadığını deklare ediyor olduğunuzu da bilmenizi isterim. Siz eksik olduğunuzu zannettiğiniz taraflarınızı tamamlamak için bir ilişki istediğinizde evrene “ben eksiğim” mesajını veriyorsunuz. Başka bir deyişle bende “yok” mesajını.
Artık biliyorsunuz çekim yasası sizin isteğinize değil hislerinize göre çalışır. Hangi titreşime aitseniz evren size onu sunar. Sizin odağınız “yok” ta iken “var” ı hissedemez deneyimleyemezsiniz.
Aslında nedeni ne olursa olsun değişmeyen şey bir ilişkinin, bize kendimizi tanıyabilme imkanı sunmasıdır.
İlişkiye koyduğunuz koşullar ve şartlar ne ise kendinizi ancak o sınırlarda tanıyabilme özgürlüğü sunmasıdır. Ve asıl muhteşem olan budur.
Nelerin sizi rahatsız ettiğini ancak bir ilişki sırasında görebilirisiniz. Tam bu noktada ilişkiyi neden istiyor olduğunuz devreye girer. Siz kendiniz tanımak için değil hayatınızı garantiye almak için bir ilişki istiyorsanız yarattığınız ilişkide güven hissetmeme sebebinizin ne olduğunu anlayamayabilirsiniz. Size yeterince zaman ayırmaması, yardımcı olmaması gibi şeyler ise ilişkinizin dışarıdan görüntüsü olabilir.
Oysa ki içeride neyin eksikliğini hissediyorsanız onun ispatını arar ve istersiniz.
Bir ilişkiniz varsa ilişkinizde yaşadığınız şeylere bakarak da neyi tamamlamak istediğinizi görebilirsiniz. Aşağılandığınız, baskı gördüğünüz bir ilişki yaşıyorsunuz diyelim ki.
Yani ilişkide olduğunuz kişi size kendinizi değersiz hissettiriyor diyelim ki.
Bilmeniz gereken şey, bu sizin değer eksikliğinizi tamamlamak için ona ihtiyaç duyduğunuz için olabilir.
Unuttuğunuz şey ise sizde olmadığına inandığınız hiç bir duyguyu başkasından alamayacağınız ve sizde olmayan hiçbir şeyi başkasının size hissettirebilme gücü olmadığıdır.
“Yeterince” sevilmediğinizi hissettiğiniz bir ilişki yaşıyorsanız bir tarafınız “sevilmediğine” inandığı içindir. Bu noktada durup ne zaman buna karar verdiğinize bakabilirsiniz. Kendinizi ne zamandır sevdiğiniz söylemediğinizi düşünebilirsiniz. Bu “sevilmiyorum” hikayesi ve tanımın kime ait olduğunu, kimden bu tanımı aldığınızı ve inandığınızı bulabilirsiniz.
Çekim yasası her daim işler. İlişkiyi yaratımınızın yüzde ellisinin sorumluluğu sizindir.
-Karşınızdaki kişinin de kendi ile ilgili inandığı şeyler tabi ki vardır ama biz sizden söz ediyoruz şu anda.-
Bu kararlarınız ve duygularınız bilinçaltında duruyorken ve siz bilinçli halinizle koyduğunuz şartlarla bir ilişki isterken, o duygular en ufak bir olayda açığa çıkar ve siz bundan habersiz kavga gürültü veya ispata girebilirsiniz. Bir ilişki kişinin kendini tanıması için harikadır derken kast ettiğim şey de budu ve yaşadığınız bir ilişkide sizi rahatsız eden şeyler bu sebeple çok kıymetlidir. Çünkü size kendiniz ile ilgili aldığınız kararları gösterir. Devam etmek veya bitirmek seçimi kesinlikle size aittir. Hangisini seçiyorsanız bilmelisiniz ki o duyguyu bulup ondan özgürleşmediğiniz sürece benzer ilişkileri tekrar hayatınıza çekebilir aynı hisleri tekrar yaşayabilirsiniz.
Sonra da “neden hep aynı kişiler beni buluyor” derken yakalayabilirsiniz kendinizi.
Yaşamak istediğiniz ilişkiniz için koşullar sıralamanızda bir mahsur yoktur ama kendinizi tüm gölge yanlarınız ile koşulsuz kabul edip seviyor olduğunuzdan emin olmalısınız.
Diyelim ki kendinizi koşulsuz sevdiğinizden emin değilsiniz. O zaman bırakın ilişkiniz size bunu göstersin. Karşı tarafı suçlamadan yaşadıklarınıza bakarak neyin eksikliğini tamamlamaya çalıştığınızı bulun. O kişiyi enerjiniz ile siz çağırdınız.
-Hayatınızda olan herkes gibi.- Şimdi artık bırakın o kişi size neyi göstermek istiyorsa o bam teline bassın. Bassın ki sizde hatırlamanız gereken unuttuğunuz ve sizde yok zannettiğiniz o duygunuzu görün ve eğer isterseniz ondan özgürleşin.
Sevilmiyorum ilizyonundan çıkıp kendinizle barışın. Değersizim yalanını bırakıp değerinize uyanın.
Unutmayın ki bulmak için değil hatırlamak için buradayız. Ve hatırlamak için ilişki çok güzel bir alan. Bir ilişki kendinizi tanımanız ve muhteşemliğinize uyanmanız için var.